1 Haziran 2007 Cuma

TRALLER BÜYÜYOR

Cumartesi avının bereketi sonrası saatler sabah 5’e kurulmuştu Salı sabahı için. Alarm çaldı ve müthiş ikilem başladı. Vücudumun bir yarısı ısrarla çok uykun var yatmaya devam et diye haykırırken diğer yarısı derhal kalk ve hazırlan balıklar seni bekliyor diyordu. Birkaç dakika yarı uyku yarı uyanıklık arasında devam etti bu boğuşma ve en sonunda ikinci yarı ağır bastı ve bir güç toplamayla yataktan kendimi dışarı atmayı başardım.

Üzerimdeki sersemlik gidince sadece birkaç dakika sürdü hazırlanmam. Takımlar zaten arabanın bagajında hazır bekliyordu. Savaş’ı aradım, o zaten çoktan hazırlanmış benden telefon bekliyordu, uyumamıştı ki zaten bu saate kadar. Bir iki dakika içerisinde aşağıda buluştuk ve yola koyulduk.

İlk atışlarda irice bir kolyos aldım ancak daha sonraki yarım saat tüylerimizi boş bir şekilde atıp atıp çektik. İlk tral yapıştı daha sonra. Oldukça kuvvetli asılıyordu ama kısa bir sürede çantamdaki yerini aldı. Cumartesiye göre daha irice bir traldi. Hemen sonraki atışta bu kez çok daha kuvvetle eğildi ratın ucu. “Savaş bu seferki daha da iyi asılıyor” dedim. Genelde ben çeksem de zaman zaman kalama ayarından daha kuvvetli asılıyor ve misina boşaltıyorlardı. Yaklaştıkça gördüm, iki.. Hayır üç, yok yok dört tral birden geliyordu dörtlü tüyün ucunda. Hepsi birden çıktılar kayaların üzerine. İlkini iğneden çıkartmaya çalışırken bir tanesi oltadan kurtuldu ve kayaların arasından yolunu bulup geri döndü geldiği yere. Kalan üç tanesi ise çantadaydı. Daha sonra bir kez ikili en sonda tek bir tral aldım.

Mesaim 8:30 da başladığı için bir buçuk saat kadar sürdü av. Dönüşte akşamki ızgaranın hayallerini kuruyordum...



Hiç yorum yok:

Google