18 Aralık 2007 Salı

18 ARALIK 2007

Ton çıktığına dair aldığımız duyum neticesinde sabah erkenden düştük yola. Saat 5 gibi Murat ve Cengiz’i de aldıktan sonra doğru Tırtar Marina’ya gittik. Oraya ulaştığımızda hava hala karanlıktı. Av için kullanacağımız takımları da alarak dış mendireğin üzerinde başladık şansımızı denemeye. Ben üçlü zargana, Cengiz Yozuri marka rapala, Murat ise kaşıkla başladık ava...

Gün ağarırken ilk balığı ben aldım ve benden kısa bir süre sonra da Cengiz. Orta büyüklükte birer turna. Bu arada kayalıkların üzeri de giderek kalabalıklaşmaya başladı. Biz ilk gittiğimize bizden başka sadece üç kişi daha vardı ancak daha sonra bu sayı onu geçti. Gün ağardıktan kısa bir süre sonra yanımızdakiler ilk tonu aldı sonra bir tane daha sonra bir tane daha. Bu arada Cengiz ile Murat’ta zarganaya döndüler. Kısa bir süre sonra benim oltama oldukça güçlü bir balık asıldı. Biraz çektim sonra balık biraz çekti sonra ben çekmeye devam ettim. Bu arada balık benim sağ tarafıma doğru kaydı iyice ve ben kayalara girecek ya da misinayı kestirecek diye oldukça korktum. Bu kez ben sola doğru asıldım ve gücü azalmaya başlayan balıkta sol tarafa yöneldi. Bu fırsatla kıyıya oldukça yaklaştırdım. Kayalara iyice yaklaşınca bunun bir ton olduğuna emin oldum. En azından buralarda ton ya da palamut diyorlar. Son bir güçle biraz daha asılıp kalamayı boşlayan balık daha sonra teslim oldu ve kayaların üzerindeki yerini aldı.

Avdan sonra hepimiz işe gideceği için saat 07:20 gibi avı bırakıp geri döndük Mersin’e. Çok bereketli bir av olmamasına rağmen hepimiz eğlendik ve muhtemelen bizi kısa sürede tekrar aynı yere sürükleyecek heyecanı yaşadık.














































Bu da balıklar fırından geldikten sonra (satın alınan ilave turnalarla birlikte):

METİN

Apartman görevlimiz Metin de usta balıkçıymış meğer. Ben tatlısu balıklarından çok anlamıyorum ama büyük olan sanırım güzel bir sazan. Diğerlerine de Metin levrek diyor ama ben pek emin değilim. Belki de gerçekten tatlısu levreğidir...

















12 Aralık 2007 Çarşamba

24 KASIM 2007

Cumartesi sabahı yine erkenden kalkarak Yunus Mehmet’in teknesine atlayıp düştük yola. Toplamda dört kişiydik Hakan ve Selçuk ile birlikte. Bu kez yazacak pek birşey yok. Son haftalarda yaptığımız en bereketsiz avdı. Yine üç dört farklı kerterizi denedik ama tüm tekne toplamda 2.5-3 kilo kadar balık tutabildik...
































Google