21 Şubat 2007 Çarşamba

10 Şubat 2007

Bir önceki haftadaki sonuçtan memnun kalmamızdan ötürü soluğu yine Yeşilovacık’ta aldık Cumartesi sabah erkenden. Bu kez daha da çok balıkla döndük evlerimize. Teknecinin tuttuğu 2 kilo ile birlikte toplam 13 kg balık tuttuk. Çipura, Mercan, Kuppes, Kolyos, İstavrit, Gelincik, Ispara, Sargoz ve hatta bir tane de Kırlangıç. Oraların tertemiz suyunun balığı da cidden harika bir lezzete sahip...



5 Şubat 2007 Pazartesi

HAFTASONU BALIK

2 Şubat 2007 Cuma iş çıkışı düştük yollara Savaş ve Hakan ile birlikte. İlk durağımız Susanoğlu – Yapraklı koy idi. Şiddetli esen gün doğusu ve 3-5 metrelik dalgalar sebebiyle rapalalarımızı atamadan yola devam ettik.
(Moral : Orta, Umut : Yüksek)

Akşam saat 19:00 dan sonra vardık Taşucu’na. Nispeten çok daha az rüzgar alan limanın mendireğinden salladık rapalalarımızı. Hava ve denizin müsaade etmesibe rağmen yaklaşık iki saatten fazla süren avımızda bir turna bile kovalamadı yemlerimizi.
(Moral : Orta, Umut : Yüksek)

3 Şubat 2007 sabah 6 sularında uyandık ve meteorolojinin yanılmadığını görerek morallerimiz iyice bozuldu. Herşeye rağmen kalın kıyafetlerimizin üzerine yağmurluklarımızı geçirdik ve yine Taşucu limanına doğru yol aldık. Şiddetli rüzgarla birlikte sağnak yağan yağmura rağmen öğle saaterine kadar atıp çektik rapalalarımızı. Hem liman iskelesi hem de mendireğinden denedik şansımızı ve maalesef sonuç yine aynı idi.
(Moral : Düşük, Umut : Orta)

Öğlen Akçakıl’daki yazlık evimizde üzerimizi kurulayıp değiştirdikten sonra bütün öğleden sonra yağmurun ve şiddetli rüzgarın dinmesini bekleyerek geçti. Akşam saatleri geldiğinde her ikisi de heveslerinden hiçbirşey kaybetmemişlerdi. Taşucu’nda bir internet kafeye gidip hava ve deniz durumunu kontrol etmeye karar verdik. Pazar günü nihayet Mersin parçalı bulutlu veriyordu ancak Anamur’da hala şiddetli yağmur bekleniyordu. Konumumuz ikisinin ortasında bir yerde olduğundan sabahı beklemekten başka çaremiz yoktu. Herşeye rağmen bulunduğumuz civardaki şiddetli rüzgarında sabah saatlerinde sona ermesinin beklenmesi o ana kadar yaşadığımız en olumlu gelişmeydi. Akşam yataklarımıza gittiğimizde tek bir balık bile tutamamış olmaktan ziyade dinmek bilmeyen yağmur neşemizi iyice kaçırmıştı.
(Moral : Çok Düşük, Umut : Düşük)

4 Şubat 2007 sabah 05:30 da yatağımdan fırlayıp pencereye koştum. Dışarıya bakıpta gökte parlayan yıldızları görünce adeta bir sevinç çığlığı attım. Rüzgar da etkisini yitirmişti. Kısa süre sonra Savaş ve Hakan’da uyanmış, üzerlerimizi hızlıca giyinip Yeşilovacık’a doğru yola koyulmuştuk. Batıya doğru yol alırken güney tarafımızda ufkun üstü tamamen kapkara bulutlarla kaplıydı. Yol boyu zaman zaman üzerimizde dolanan ufak çaptaki kara bulutlar ise kalbimize hafif bir korku vermekten ötesini yapamadılar.
(Moral : Yüksek, Umut : Çok yüksek)



Saat 6:30 olmadan vardık Yeşilovacık limanına ancak bir başka kötü sürpriz bekliyordu bizleri. Her şeye rağmen sözleşmiş olduğumuz tekneciyi aradığımızda açıkta ağ topladığını ve 1 saate kadar kıyıda olacağını söyledi. Yapacak birşey yoktu, rapalalarımızı çıkardık ve dış mendireğin üzerinden liman girişinde ve dışında şansımızı denemeye başladık. Bu hafta sonu rapalalardan yana şansımız dönmeyecekti. 7:30 da aradığımızda teknecinin hala 1 saatlik işi vardı. 8:30 da yarım saat sonra kıyıda olacağını söyledi, sabah suyu çoktan kaçmıştı bile..
(Moral : Düşük, Umut : Düşük)

Beklediğimiz tekne saat 10’a doğru girdi limana ancak kötü sürprizlerin ardı arkası kesileceğe benzemiyordu. Çok az bir dil balığıyla kıyıya dönen tekneci balığın yerini bulamadığını öne süren babasından güzel bir azar işittikten sonra özür dileyerek bize başka bir tekne ayarlamayı teklif etti. Bir süre sonra onu bile beceremeyince yanımızdan adeta kovaladık. Bu arada markete su almaya giden Hakan başka bir tekne buldu ancak onun da altına ip dolanmıştı ve sahibinin dalarak ipi çıkarması gerekiyordu. Tisan’a gidip şansımızı kıyıdan denemeyi önerdim ancak teknenin yarım saate kadar hazır olacağını duyunca beklemeye karar verdik. Buralara kadar gelmiştik ve vakit geçmişte olsa şansımızı denemek istiyorduk.
(Moral : Düşük, Umut : Orta)

Neyse ki gideceğimiz yer kıyıdan sadece 15-20 dakika mesafedeydi. Varana kadar sırtı çektik ancak sonuç yine olumsuzdu. Tekne durduğunda dip takımlarımızı saldık suya demir atmadan. 1-2 dakika sonra tekneci arkadaş ortaboy güzel bir sargoz ve mercanı aynı anda çekince mekanın doğru olduğuna kanaat getirip demirledik. Sonrası iki gün boyunca çektiğimiz bütün acı ve sıkıntıları unutturdu. 3 saat içinde yaklaşık 6 kg balık tuttuk. Sargoz, Mercan, İstavrit, Kuppes, Kolyos, Kurbağa Balığı, Gelincik ve Kalamar. Artan lodos ve dalgaya balık tutmuş olmanın rahatlığı da eklenince 3 saatin sonunda dönmeye karar verdik. Akşam hep beraber çektiğimiz ziyafetin ve taze balığın tadı doyumsuzdu...


Google